18 Temmuz 2011 Pazartesi

-Zihniyet Barbarlığı-

Koş deli çocuk
Kısalarak büyüdüğün zamana koş

Resim kalemleriyle çizdiğin büyük hayatlar nerede
Ölüm tek zaman durdurucu
Yağmur sesiyle dinlediğin çocukluğunu anımsa
Yalanlarla aldandığın yetimhane burası
Çizdiğin çocuk resimlerinde rüzgârlar yoktu
Yüz sürmüştün ağaç yapraklarına
Rüzgâr doluşmuştu tenine

Gecesizliğin koynunda, geleceksizliğe dem vurma sakın
Kucaksızlaşan büyüklere sen kucak ol
Sevgi damlası düşsün çocuk yağmurlarından
Süzülsün kan güdümlü zihniyet barbarlığı
Başkalaşan bakışlarda kanlı uyku saatleri kurulu
Sözler tetikte
Can çekişiyor kardeşlik
Yürek buruntusunda enkaz geleceğin

Dağlarımız sakin değil çocuk
Kuşlar çoktan terk etti dağlarımızı
Şehirlerimiz usulca soyuluyor
Dili söz tutan herkes tutuklu burada
Aşla, işle düşüncelerimiz yorgun
Kardeş vurumu tokatlar dolaşıyor suratlarda
Tarihteki ayıpları unuta unuta büyü çocuk
Masumiyetinle koru haklılıkları

Hainlik dil ucunda hep
Çok kolay harcanıyor asırlık değerler
“Çek git” diyenler bile var
Mevsimsiz bir bahar bekleme çocuk
Dağlarımızda Çiçekler kokmuyor artık
Barut kokuları öldürdü tüm filizleri
Kan görmeye tahammülün olacak mı çocuk

Dur çocuk, İsmail olamaya büyüyorsun
İbrahim’in toprağında firavunlaşanlar var
Kuyular hazır
Mısır’a hükmedecek gücün yoksa büyüme
Züleyha değil hiç kimse
Zindanlarda arp melodisi nahoş
Yüzleşecek zaman buğulusunda cehalet
Zamanla çürüyecek mumyalaşan düşünceler
Kardeş uzanımı bir el kaldıracak yere bakan başını

Koş deli çocuk
Sakın unutma!
Kazandıkların, kaybettiklerin kadarsa ancak büyürsün
Yoksa…
Yaşatmayacak düşlerini bu zihniyet barbarlığı…


Orhan ATEŞ
sınır dergisi / sayı 2 / mart nisan 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder