Saklandım
Şeffaf odalarında beynimin
Aklımda kalan sadece saklandığımdı
Ve örtüye bürüdüğüm
Yola koyulduğum zamanın
Sende kalan gözleriydi
Hangi hayta yürüyüşe aldanıyorum bilmem
Serzenişler duyuluyor yol yürüyen kervanlar boyu
Şiir kadar hasarlıyım oturduğum yerde
Kelimeler tutukluk yapan tüfek sessizliğinde
Yüzüne vurduğum gidişlerinle
Saklandığım yerdeyim
Tablolar karıştırıyorum bu aralar
Yoruluyorum baktığım yüzlerden
Kan sıçrayan duvarlarda çizilen
Hasada karışan hüzünler
Tımarhanelerden yükselen sesler
Bense şeffaf odalarındayım beynimin
Saklandığın yerdeyim
Sadrettin KAYACAN
Sınır Dergisi / Sayı 5 / Eylül Ekim 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder