15 Mayıs 2013 Çarşamba

Aykız


Bir deli su devâ taşır
Aykız duvağına yakışır
Susuzluk
proleterce oyulmuş kabında
bilge sanık.

Çoluk çocuk, höllük, mintan, darı,
askı falakada patlamış ayak damarı,
tecavüz sapaklarında kırılmış
yılkı devinim göçün
mundar edilmedik söyle neyin kalır?

Kanını kanıma yâren sapında
düğüm ettim Aykız
tezenekıran çığrışı bu
hâkir dağı etekleri
Dehak kılıcın ucunda
bıyıkları yenice terlemiş
aşkın çocuk yüzü
hârın hârında
sabrın Eyûp zârında
havar keser ortalığı
etnik elem o koca aşkla
ılgıt ılgıt kapılırda düşersin
çarkın fendine.

Dizlerine vura vura kan oturmuş ağıdın
ortasında
fetüs oturuşu köklerim.

Mayıs yelelerinde
şafak yanığıdır
gönlü, diması, kaması
yalım memelerde
duvağın gizil ankası
mundar edilmedik
söyle neyin kalır?

Havva AĞRAL
Sınır Dergisi / Sayı 8 / Mayıs Haziran 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder