14 Mayıs 2013 Salı

Kitap-lık / Zamanın Sınırsızlığından Mekânın Sonsuzluğuna Bir Öykü Kitabı:Kedisiz



Ö
ykü yarışmalarında kazandığı başarılarla adından sıkça söz ettiren Soydan Kızgın’ın 2009 Orhan Kemal Öykü Yarışması’nda üçüncülüğe değer bulunan öykü dosyası Kedisiz, geçtiğimiz günlerde Postiga Yayınları tarafından basılarak okuyucuyla buluştu. Herkesin herkesle dostmuş gibi davrandığı, kimsenin inceliklere vakit ayırmadığı bir zamanda şefkatli bir el gibi insanın yüreğine dokunan satırlar okuyucuyu adeta zamanın sınırsızlığına, mekânın sonsuzluğuna götürüyor.
Kapağının tasarımıyla okuyucuyu kendine çeken kitabın arka kapak yazısı ise Feyza Hepçilingirler’e ait. Hepçilingirler yazısında şöyle diyor:
Öykü sabır işidir. İki günde 'şöhret' yapmaz insanı. Soydan Kızgın, bunu erken öğrenmenin meyvelerini topluyor şimdi. İlk yazdıkları da öyküydü; ama, onlarla yetinmedi Soydan. Sessizce ördü kozasını, dilini oluşturdu, kendi öyküsünü yarattı. Şimdi bugünün ve yarının bir öykücüsü duruyor karşınızda.
Hepçilingirler öykünün sabır işi olduğunu söyleyerek bu işe gönül vermiş yazar adaylarına da sabırlı olmalarını ve ilerde gösterdikleri sabrın meyvelerini toplayacaklarını belirtiyor ve genç öykücülere umut veriyor.
Kitabın ilk öyküsü Bir Göç Destanı adını taşıyor. Soydan Kızgın bu öyküsünde hüzünlü bir şarkı gibi göç eden kuşları ve onları seyreden evcil kuşların çırpınışlarını anlatıyor. Evcil kuşların da göç eden kuşlar gibi uçmak isteyişlerini ise “Şimdi değilse ne zaman? ” sorusuyla ifade ediyor.
Kitaba adını veren Kedisiz isimli öykü okuyucunun etkisinden kolay kolay çıkamayacağı ve tekrar okuma isteği uyandırabilecek güzellikte bir öykü olma özelliğini taşıyor.  Köyünden büyük şehre göç eden bir ailenin taşınması sırasında geride bıraktıkları bir kedi ve küçük bir çocuğun bundan nasıl etkilenmesini anlatan Soydan Kızgın, öykünün sonunda akıldan çıkmayacak bir cümleyle öyküsünü noktalıyor:
Oysa bu iki senede kimler unutmamıştı ki beni…
Bayrak Direği isimli öyküsünde ise çocukluğuna bir yolculuk yapıyor adeta. Bir okul bahçesinde bulunan bayrak direğinin soğukta buz tutması ve çocukların dudaklarını bu direğe yapıştırarak bunu bir oyun gibi görmeleri anlatılıyor. Köyden şehre göç eden ailelerin ardından yalnız kalan bir köy, okul ve bayrak direğinin haykırışını hissettiriyor satırlarında.
Unutamadığımız ya da unutmak istemediğimiz pek çok karenin gömüldüğü bir yerdir çocukluğun arka bahçesi ve pek çok çocuk için vişne tadındadır. Soydan Kızgın, kimi satırlarıyla adım atmaktan korkulan bu arka bahçeye götürüyor okuyucuyu, kimi zaman da kapanmamış bir aşk acısının içine çekiyor.
Kitabı okuduktan sonra birçok okuyucunun yaslandıkları koltuktan kalkarak camdan dışarıya, gökyüzüne bakacaklarını çeşitli şekiller çizen sığırcıkların neşesine ortak olup uzun zamandır erteledikleri pek çok şey için ilk adımı atacaklarını ve kendilerine o anlamlı soruyu soracaklarına eminim.
Şimdi değilse ne zaman?
Gelecekte de birçok başarıya imzasını atacağını hissettiren Soydan Kızgın, ilk öykü kitabı olan Kedisiz ile okuyucusuyla buluşmak üzere raflarda yerini aldı.
Soydan Kızgın, Kedisiz, Postiga Yayınları, Mart 2011, 128s. 10 TL.

Didem GÖRKAY
Sınır Dergisi / Sayı 8 / Mayıs Haziran 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder