Bir sabah kötü başlıyor…
Kaset yuvasından çıkarılıp, tekrar takılsa,
Belki de bir şeyler değişebilir.
Ya da çevrilse öteki yüzü,
Akordu henüz tamamlanmamış
B tarafını yaşardık biraz…
Bizim için hazırlanan şarkıların çıplak yankısını düşünürken,
Hüznün en çok akşamlara yakıştığında karar kılıyorum.
Film icabı ölmesi gereken figüranların
Üzerlerine henüz namlular doğrultmamışken
Ölmeleri gibi acemiyim…
Üstelik çölü kaybettiğinden habersiz bir kervan,
Issızlığımda yürüyor…
İnandıramıyorum onlara,
Bunun bir yanılgı olduğunu…
Ete kemiğe bürünmeden
Toprak kalmış kadının bir yanı…
Sonradan anlıyorum bunun irsi bir vefa olduğunu…
Babasının kaburga kemiğinden bulaşan…
Sormaktan vazgeçiyorum böylece
Nasıl oluyor da, fesleğen açtığını?
M.Mahsum ORAL
Sınır Dergisi / Sayı 8 / Mayıs Haziran 2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder