2 Ocak 2012 Pazartesi

Masum Gözyaşı

Yüzyıllardır katmerleşen bu sancı…
Ve insanoğlu yine sancılandı.
Hangi aşk tutsak etti bizi bu sancıya
Ve hangi sevmeler sıradan alışkanlıklar,
Kazandırdı bu sefil bedene.

Mekan tutmuş insanlarla dolu bu yürek
Kim bilir hangi kaçmalarla
Hangi firarlarla yüzleşecek.

Sonu gelmez bir ironinin sancılı
Gülüşlerinde saklıydı hayatın gizemi
Ve bir şehir yine tüketmekteydi
Masumiyetin o masum çırpınışlarını.

Arkasında ve yüreğinde inlemelerle
Saklı olan bu yürek!
Gözbebeklerimde beslediğim,
Büyüttüğüm son damlayı…
Usulca, ürkekçe ve bütün sevmelerimden
Mustarip bırakıyordum,
Yalnız bir Diyarbekir akşamına.
Oysa yüreğimin dillenişinde
Ve beni ben yapan o son damladan
Ayrılıyorum ahlaksızca, sinsice…

Murat UÇAN
Sınır Dergisi / Sayı 6 / Kasım Aralık 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder