Picasso, 20.yüzyılın yol göstericisi, bir dehası ve efsaneleşen kişiliği olma niteliklerini sürdürüyor. Bu gün Picasso ile ilgili olarak birbirinden çok farklı şeyler söylenmekte, yazılmakta ve gezegenimizde tek bir Picasso yaşamasına karşın, pek çok Picasso’lar tanımlanmaktadır.
Pablo Picasso hayatı boyunca en can alıcı biçimde savaşı lanetlemiş, barışı savunmuştur. Onun salt Guernica’sı değil, sonraki dönemlerde yaptığı diğer yapıtları, beyaz güvercinleri, bugün de tüm dünya barışseverlerinin çoğu kez canları pahasına savundukları en temel onur simgeleri olmuştur. Picasso tüm ömrü boyunca barbarlığa ve tutsaklığa karşı özgürlüğü ve demokrasiyi savunmuştur. Picasso, resimi ve ressamı yorumlayışında “… bir sanatçının ne olduğunu sanıyorsunuz. Bir ressam gözlerinden; bir müzisyen kulaklarından; bir ozan kalbinin tellerindeki lirlerden; hatta bir boksör kaslarının gücünden başka bir şeyi olmayan bir budala mı? Tam tersi. Sanatkar, ister acı ister tatlı isterse sıkıntılı olsun, bu dünyada olan biten şeyleri her zaman bilen ve bunlarla kendisini biçimlendiren siyasal bir varlıktır. Benim bu davranışlarım, yaşamımın, çalışmalarımın mantıksal bir sonucudur. Resim sanatı hiçbir zaman yalnız basit bir haz ve eğlence sanatı değildir. Ben renkler ve desenler yoluyla –bu silahlarımla- dünyayı ve insanları daha iyi tanımak istiyorum. Resim, apartmanları süslemek için yapılmaz …” diyerek çağının sorunlarını solumuş ve bunları, çalışmalarında özgün ürünler olarak yeniden yansıtmıştır.
Guernica,İspanya Bask bölgesinin bir kentidir.Bir süre savaş bombardımanına sahne olan Guernica için din adamı Alberto de Onandia 26 Nisan 1937 tarihinde gördüklerini şöyle anlatmıştır. “Savaş uçakları hiç ara vermeden bir saatten fazla bir zaman boyunca Guernica’nin üzerinde uçtular ve her tarafı bombaladılar.Uçaklar, pilotlar, tek tek evlere, insanlara, hayvanlara ve hareket eden her şeye saldırıyorlardı.” Guernica’da özellikle sivil insanların, kadınların, çocukların öldürülmeleri, tüm kentin bombalanması,dünya kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştır.Picasso, Guernica kentinin bombalanmasını 28 Nisan 1937 tarihinde gazetelerden okumuş; 1 Mayıs’ta Paris’te yapılan gösterileri izlemiş ve aynı gün, İspanya Pavyonunun duvarı için yapacağı resmin ilk ön çalışmalarına başlamıştır. Fransız sanat eleştirmenlerinden Ozenfant bir izlenimini şöyle anlatmaktadır: “Bir kadın yanında kızıyla birlikte geldi. Guernica resminin önünde durdular. Kadın yanındaki kızına,işte bu hepsinden korkunç. Sırtımda bir örümceğin dolaştığını duyar gibi oluyorum. Ben burada ne yapmak istendiğini anlamıyorum. Ancak gerçekten çok ilginç… Bedenimin parçalandığını hissediyorum.” demiştir.
Picasso’nun ilk çalışmasında,Guernica bombardımanı ile ilgili ne uçaklar ne saldırı ne savaşçıları ne acı, ölüm hatta ne de politik bir simge, iz ve mesaj görülür. Guernica ‘nın tual aşamasına başladıktan sonra da her bir figürü çeşitli konumlarda irdelenen, tartışılan 45’ten çok çalışma yapmıştır. Bu gün de güncelliğini koruyan bir konu hep anlatılır… 1938 yılında, Paris’te, bir Guernica resminin yanında duran Picasso’ya, Fransa’da görevli bir Nazı subayı, ”Bunu siz mi yaptınız” diye sorunca, Picasso, ”Hayır siz yaptınız.” diye cevap vermiştir.
Picasso,gerek Dünya Barış Konseyi toplantısına karşı İngiliz Hükümetinin aldığı tutumu cevaplandırmak gerekse Amerika Birleşik Devletlerinin Kore’de başlattığı saldırıyı protesto etmek amacıyla 1951 yılı Ocak ayında,Goya’nın 3 Mayıs 1818 tarihli yapıtında esinlenerek yaptığı Kore soykırımı resmine başlamış ve bu çalışma 1951 yılı Mayıs ayında, Paris’te Salon De Mai’de sergilenmiştir. İkinci Dünya savaşından sonra ortaya çıkan nükleer yıkım tehlikesi için “bana salt sanatımla değil tüm varlığımla dövüşmek zorunda olduğumu gösterdi” diyen Picasso’nun hayatının ve çalışmalarının temelini barış savaşımı oluşturmuştur.
“…
Saçakta serçeler daha çılgındır
Bulutlarda kartal,
Daha çalımlı.
Koparır göğsünden bir düğme daha,
Tezkere bekleyen biri.
İncesu deresi, merhaba.
Genç bayraklar vardır,
Barış düşünür,
Kuyularda işçi mavilikleri.
Ben hepsini düşünürüm,
Yirmi dört saat.
Ve seni düşünürüm
Karanlık, hırslı…” diye yazmış Picasso’nun barış destekçisi Ahmet Arif.
Berham MîRZO
Sınır Dergisi / Sayı 6 / Kasım Aralık 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder